}

HACIALİOBASI TARİHÇE -KÜLTÜR ÇALIŞMASI

ÖNSÖZ

Kişilerin ve toplumların yaşadıkları yerin geçmişini öğrenmek ve kendisinden önce yaşayanların ekonomik ve sosyal yaşam biçimlerini merak etmeleri en doğal hakkıdır. 

Bu çalışmada Hacıaliobası ile ilgili bilinen  en eski kaynaklara ulaşarak bir metin kaleme almaya çalıştım.  Bunlar İncirliova Belediyesinin 2018 yılında yaptırdığı bir araştırma olan 19.Yüzyıl Arşiv Belgelerinde İncirliova, gazeteci Adnan Erbaş'ın, 1964 senesinde Yeni Aydın gazetesinde Hacıaliobası ile ilgili yaptığı bir araştırma yazısı, diğeri ise Çetin Gümüşoğlu'nun 2007 yılında yayımladığı Karapınar'ın Aslanları adlı kitap idi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Durmuş DURSUN

Aydın,2023






Hacıaliobası, kuzeybatısında Erbeyli Mahallesi, batısında Sınırteke Mahallesi, güneyinde Büyük Menderes nehri ve ovası, doğusunda ise Yazıdere Mahallesi ile çevrili bir yerleşim yeridir. 2014 yılına kadar köy statüsünde olan Hacıaliobası, büyükşehir yasası kapsamında İncirliova İlçesinin bir mahallesi olmuştur. 2020 yılı TÜİK nüfus verilerine göre Hacıaliobası'nın  nüfusu 961 kişidir. 

Hacıaliobası'nın tarihçesi hakkında ortak bilgi şu şekildedir. Vaktiyle bu civarda bulunan kervan yolundan hacılar hacca gidip gelirken bu alanda çadırlar kurup konaklama yaparlarmış. Gene böyle bir konaklama sırasında Avşar Yörüklerinden olan Hacı Ali'nin kafilesi bu bölgeyi verimli bulup yerleşmeye karar vermişler. Zamanla burasını Hacı Ali'nin Obası olarak adlandırmışlardır. Bu oba zamanla gelişip büyüyerek köy halini almıştır.  Köyün tam kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, köyün doğu tarafında bulunan eski mezarlık olarak adlandırılan alanda, 1664 yılına ait bir mezar taşı bulunmuştur.  Bu bilgileri Yeni Aydın Gazetesinde 1964 yılında yayımlanan, köyün ileri gelenlerinden Mestan GÖKALP ile yapılan söyleşiden öğreniyoruz.

Geçmişten beridir söylene gelen bir dörtlük;

Hacıaliobası'ndan geçen Balat yoludur,

Hacıaliobası'nda doğan şehit oğludur.

Hacı Ali kimdir diye sorarsan,

Asya'dan gelme Avşar soyudur.

Önceden Deştiman okulu olan günümüzde Camii alanı



Hacıaliobası'nın önemini arttıran başka bir konu ise uzun süre bölgenin kır bekçisi, halk deyişiyle Deştiman okulunun Hacıaliobası'nda bulunmasından kaynaklanıyordu. Şu an ki Hacıaliobası camisinin bulunduğu yerde, Bekçi okulu bulunuyordu. Zamanla bu okul kapanıp, yerine bugün ki camii inşa edilmiştir. Bu bilgiyi  Çetin GÜMÜŞOĞLU tarafından yazılan Karapınar'ın Aslanları adlı kitaptan öğreniyoruz.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MUHTARLARIMIZ

Hacıaliobası'nda bilinen en eski muhtar Kansızoğlu Ayan isimli kişidir. Hicri1319 / Miladi 1901 senesinde görev yapmıştır. Bu tarihten günümüze kadar muhtarlık yapmış olan kişiler sırasıyla şunlardır;

  • Kansızoğlu Ayan ( Bilinen ilk muhtar,  H.1319 / M. 1901 yılı )
  • Havutçuoğlu Ahmet Çavuş
  • Ömeroğlu Ahmet
  • Molla Mustafa
  • Hafız Hüseyin
  • Mehmet İnce
  • Sait Serin
  • Sabri Savran
  • İbrahim Gül
  • Hamit Çavuş
  • Mehmet Deveci
  • İbrahim Ayhan
  • Durmuş Kartin
  • Alim Karadeveci
  • Mehmet Özbek
  • Ali Şimşek
  • Mestan Gökalp
  • Mehmet Ali Oruç
  • Mehmet Ordu
  • Ali Şimşek
  • Osman Güler
  • Necmettin Utangeç
  • Ali Kaykı
  • Hüseyin Kayır ( 2023 yılı itibariyle görevde )
Bu bilgileri Yeni Aydın gazetesine 1964 senesinde aktaran Mestan Gökalp'tir. 

Hacıaliobası'nın başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Hacıaliobası, güneybatısında bulunan 1200 dönüm büyüklüğünde bir meraya sahiptir. Hayvanlar burada otlatılmaktadır. Bu meranın yapımı ve ıslahı yazının ilerleyen bölümünde detaylı şekilde ele alınacaktır.

OSMANLI ARŞİV KAYITLARINDA HACIALİOBASI KÖYÜ

Tarihi çok eskilere dayanan Hacıaliobası ile ilgili elimize ulaşan en eski arşiv belgesi 1845/1846 yılları arasında kayıt altına alınan Hacıaliobası Temettuat defteri kayıtlarıdır. Bu çalışmayı İncirliova Belediyesi, 2018 yılında 19. Yüzyıl Arşiv Belgelerinde İncirliova isimli araştırmasından elde ettik. 


Aydın'a bağlı köylerden Hacıaliobası, 84 haneden oluşmaktadır.  1844 yılında Hacıaliobası köyünün tahmini nüfusu 420 kişidir.  Köyde 45 hane ziraat, 18 hane ırgatlık, 14 hane  devecilik, 2 hane ise sığırtmaçlık yaparak geçimini sağlamaktadır. Ayrıca  köyde 1 kasap bulunmaktadır.

Hacıaliobası'nda 1844 yılında üretilen ürünlere baktığımızda, arpa, darı ve buğday ön plana çıkmaktadır. Büyükbaş hayvancılık bir başka önemli geçim kaynakları arasındadır. Hacıaliobası'nda yük develerinin fazlalığı, taşımacılık alanında önem arz etmektedir. Bu tarihte 87 adet yük devesi bulunmaktaydı. Hacıaliobası'nda 1844/45 yılları arasında toplam 710 adet hayvan bulunmaktaydı.

Dolayısıyla Hacıaliobası ile ilgili en eski nüfus bilgisi 1844 yılına aittir.





KUVAYI MİLLİYENİN UZUN BOMBACISI HACIALİOBALI SAİT HOCA

Milli mücadele öncesinde Hacıaliobası'nın olduğu alanda Çamurlu  isimli başka bir köyde bulunmaktaydı.  Bu bilgiyi 19.Yüzyıl Arşiv Belgelerinde İncirliova adlı çalışmada yer alan Osmanlı dönemi arşiv kayıtlarından doğruladık. Milli Mücadele sonrasında bu iki köy Hacıaliobası olarak birleşiyor ve Çamurlu, Hacıaliobası'nın bir sokak adı olarak kalıyor. Milli mücadele zamanında Yunan işgali sebebiyle büyük sıkıntılar ve yangınlar geçiren bölge, işgale direniş göstermiştir. Hacıaliobası'nın kurtuluş günü Aydın ile birlikte 7 Eylül 1922'dir.  Bu dönemde Kuvayı Milliye gönüllüsü olan Sait Hoca  ile ilgili bilgiler şöyledir;

1302 Kosova doğumlu Sait Hoca, "Uzun Bombacı" lakabıyla tanınırdı. İşgalden önce Hacıaliobası’na yerleşmiş burada Küçük İbrahimlerden Kezban'la evlenmiştir. Dayılığı, Hafız İbrahim ile ( İbrahim Utangeç) bir süre köyde imamlık yaptığı bilinmektedir. Hacıaliobalı Sait Hoca "Uzun Bombacı" lakabı ile ön plana çıkmış ve Kuvayı Milliyenin kuruluş çalışmalarına başından beri iştirak etmiştir.  Bombacı Sait gündüzleri imamlık ve öğretmenlik yapmış, geceleri ise Kuvayı Milliye çalışmalarına katılıp, birçok baskında üzerine düşeni yapmıştır. Türk Milletinin direniş günlerinde büyük çaba sarf eden Sait Hoca 1974 yılında Hacıaliobası Köyünde vefat etmiştir. Saygı ve minnetle anıyoruz. 

Bu bilgileri Çetin Gümüşoğlu'nun Karapınar'ın Aslanları adlı kitabından öğreniyoruz.







KÖY MERASININ GELİŞİM SÜRECİ

1964 senesinde Yeni Aydın isimli gazetede yayımlanan gazeteci Adnan Erbaş'ın köyün ileri gelenleri ile yaptığı bir söyleşi bulunmakta. O tarihte köyün önemli simalarından Mestan Gökalp'in aktardığı bilgiye göre köy merasının gelişim süreci şöyledir;

Köy merası 1955 yılından evvel 3/4 ‘ü çalılık, böğürtlen ve mahalli deyimle kova tabir ettikleri bitkilerle kaplı bulunmakta, bu yüzden de hayvanların beslenmesine elverişli değildi. 1955 senesinden sonra Aydın Teknik Ziraat Müdürlüğü ve köy halkının müşterek çalışmalarıyla, mera ıslahına geçilmiştir. İlk önce Ziraat Vekâletince 18.000 m. dikenli tel tahsis edilmiştir. Bunun üzerine köylü bir komisyon kurarak mera ıslah çalışmalarını hızlandırdı. İstanbul Üniversitesi profesörleri ve Ege Üniversitesi, mahallinde ıslahı yakından tetkik ederek, mera tohumlamasının verimli olduğunu onayladılar. Mera tamamıyla hayvanların otlatılması için bırakılmıştır. Neticede eskiden çok zayıf olan hayvanlardan elde edilen sütten bir kilo dahi satmak imkânı bulunamazken, bugün iki tane jeep, devamlı olarak köyden, Aydın vilayetine süt taşımaktadır. Bu ki köyün kendi ihtiyacından fazla olan süt satışı demektir. Hayvancılık ile uğraşan köylüler bu durumu ıslah edilmiş olan köy merasına borçludurlar.(Adnan Erbaş,Yeni Aydın Gazetesi,(1964)


KÖYDE PAMUKÇULUĞUN BAŞLAMA SÜRECİ 


Aynı gazetede yayımlanan ve Mestan Gökalp'in aktardığı bilgiye göre, Hacıaliobası'nda pamukçuluğun başlama süreci şöyledir;

Hacıaliobası’nda 30-40 sene öncesine kadar pek fazla büyük olmayan bir ovaya sahip bulunan köyde, buğday, bakla, yulaf, mısır, akdarı ziraatlarıyla iştigal (uğraşı) etmekteydi. Bu hal 1948 yılına kadar böylece devam etti. Bu tarihten sonra yavaş yavaş pamukçuluk ortaya çıktı ve kısa zamanda da sulu ziraate geçildi. O tarihten bu yana, köyün sazlık mevkii hariç, diğer kısımların hemen hemen tamamında sulu pamuk ziraatı yapılır. Sulama 1941 yılında Büyük Menderes Nehri’nin taşmasıyla oluşan Azmak diye tabir edilen gölden yapılmaktadır. Suyun bir kısmı da doğrudan doğruya Büyük Menderes Nehri’nin kendisinden alınmaktadır. Son yıllara doğru azmakta ki suyun azalma tehlikesinden dolayı çiftçiler, daha çok yer altı sularından faydalanmaktadır. 10 ila 20 metreyi geçmeyen artezyen kuyuları açtılar.( Adnan Erbaş,Yeni Aydın Gazetesi,(1964)


HACIALİOBASI'NDA KURULAN İLK DERNEK

Köyde ilk dernek, 1954 senesinde resmen kurulmuş olan Hacıaliobası Köyü Güzelleştirme ve Tanıtma Derneğidir. Kurucularından olup birçok işlerde emeği geçenler, Alim KARADEVECİ, Hacı Ömer, Durmuş KARTİN ve Mestan GÖKALP’tir. Dernek veznedarlığını yapan Mehmet Deveci, bütün varlığını bu derneğe vakfetmiştir. 


Dernek ilk olarak,44.000 lira sarf ederek beton kubbesiyle köye büyükçe bir camii yaptırtmıştır. Çok kısımları köylülerin fahri yardım ve çabaları ile tamamlanmıştır. 1964 senesinde edinilen bilgiye göre derneğe kayıtlı 180 üye vardı.


KIRSAL KALKINMA PROJESİ 4K ( KAFA, KOL, KALP ve KUVVET )

Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğünce yürütülen, çiftçilerin ihtiyacı olan teknik bilgileri köylere kadar ulaştırmak,  daha bol ve kaliteli mahsuller elde etmek için faaliyet gösteren 4K projesi, Hacıaliobası Köyünde çok başarılı şekilde uygulanmıştır. Bu projenin ilk uygulandığı 1964 yılında, liderlik yapan köylülerimiz şunlardır;

Tavuk yetiştiriciliği alanında liderlik yapanlar, Yakup ÇAKMAK, Salih KARADEVECİ, Mustafa BAYRAK ve Salim TAMER idi. Sebzecilik alanında liderlik yapan, Halil İbrahim TUFAN ve Arıcılık alanında liderlik yapan Orhan SOLAK idi. 

Bu tarihlerde Aydın İl Tarım Müdürlüğünde yönetici olarak görev yapan Mübeccel ÖZEL, Muhtar Ali ŞİMŞEK ile birlikte kapı kapı gezerek evlerin tuvaletlerini 4K tuvalet krokisine göre belirleyip, 90 hanede yenileme çalışması yapmışlardır. Burada hijyen ve sağlık amaçlanmıştır. 

4 Mart 2013 tarihinde Çine Madran Gazetesi internet sitesinde yer alan, Arif Ali UYGUÇ imzalı haberde 4K Kırsal Kalkınma Projesini en iyi uygulayan köyün Hacıaliobası Köyü olduğunun kayıtlara geçtiğinden bahseder.

Gene 4K projesi kapsamında 1960'lı yıllarda, her yıl Mayıs ayı içerisinde Teknik Ziraat Müdürlüğünce bir mera günü yapılıyordu. Halk dilinde ayran bayramı olarak da söyleniyordu. Çeşitli yarışmalar tertip edilip, etraf köyler, Kaymakam ve Ege Üniversitesi yöneticileri başta olmak üzere çeşitli kurumlar davet ediliyordu.


HACIALİOBASI YEŞİLOVA FUTBOL VE VOLEYBOL TAKIMLARI

Köyün gençleri Yeşilova adı ile resmi kuruluş olan bir spor kulübü kurmuşlardı. Uzun süre Yeşilova adıyla futbol ve voleybol takımı, hem köyler arası, hem de amatör düzeyde bir çok turnuvaya katıldılar. Bu turnuvalarda bilinen 8 adet şampiyonluk kupası bulunmaktadır. Özellikle bir dönem çok iyi futbol ve voleybol oynayan bir kadro titizlikle korunmuştur. Ama daha sonra özellikle gençlerin iş ve eğitim sebebiyle köy dışına çıkmaları bu dengeyi bozmuştur.

İncirliova Kaymakamlık kupasını kazanan Yeşilova voleybol takımı




Soldan Sağa: Necdet Meşe, Cevdet Şimşek, Sadık Danacı, Mehmet Çakmak, Yılmaz Kocabıyık, Nedim Selçuk, Basri Şengül, Hüseyin Demirci, Hikmet Serin, Cengiz Birlik, Hakkı Göntürk, Zülfikar Tunç

Soldan Sağa Alt: K. İbrahim Utangeç, Suat Savran, Turgut Sönmez, Cengiz Sönmez, Necdet Ceylan, Canip Utangeç, Mustafa Gül




Yeşilova Futbol Takımı


Yeşilova voleybol takımı


İncirliova Voleybol Takımı ile Hacıaliobası Yeşilova Voleybol Takımı




BİR GELENEK DEVAM EDİYOR

Resmi olarak halen devam eden bir kulübümüz olmasa da, voleybol sahamızda gençler ve önce ki dönemlerde Yeşilova formasını terleten büyüklerimiz voleybol oynamaya devam ediyorlar.






HACIALİOBASI İLKOKULU

Okulumuz 1944 yılında cami bitişiğindeki geçici binada eğitim öğretime başlamıştır. 1952 yılında köy halkı ve tarafından bugünkü yerine 3 derslikli bir bina yapılarak taşınmıştır. 1960 yılında mevcut bina yetersiz kaldığından  diğer  binanın yanına 2 derslik eklenmiştir.

1982 yılında ise 1952 yılında yapılan binaya kullanılamaz raporu verilmesi üzerine, devlet tarafından 2 derslikli bir bina yapılmıştır.
Bu binalar eğitim ve öğretime yetersiz kalınca 1992 yılında devlet- vatandaş işbirliği ile bugünkü 5 derslik, 1 öğretmenler odası, 1 idareci odasından oluşan yeni bina yapılarak aynı yıl hizmete girmiştir. Halen bu binada  eğitim-öğretim  devam  etmektedir.

Okulda2023 itibariyle Okul Müdürü4 sınıf öğretmeni,1 okul öncesi öğretmeni ve 1 İngilizce öğretmeni  görev yapmaktadır. 


1964 yılında Hacıaliobası İlkokulu Müdürü olan Yakup ÇAKMAK, o dönemki faaliyetler  hakkında bilgiler veriyor;

24 Kasım Öğretmenler Günü sebebiyle İncirliova Belediye Başkanı sayın Aytekin Kaya ve Hacıaliobası Mahallesi Muhtarı sayın Hüseyin Kayır, köylümüz emekli öğretmen Yakup ÇAKMAK hocamıza vefa ziyaretinde bulunup çiçek takdim ettiler. (2019)


Okul Müdürü Yakup Çakmak’ın verdiği bilgilere göre, okulda beslenme eğitimi konusunda Maarif müdürü tarafından verilen süt tozundan elde edilen sütten, her sabah öğrencilere yaptırılan eğitici faaliyetlerden sonra, öğretmenlerin gözetimi altında öğrencilere verilmektedir. Bunun yanında un verilmiş olup, İncirliova nahiyesinde bulunan fırıncılarla anlaşılarak, gevrek – simit yaptırılmaktadır.  Sabahları öğrenciler, gevrek ve sıcak sütlerini içmektedirler.  Okulun uygulama bahçesinden elde edilen sebze ve meyveler, konserve yapılarak, arılardan alınan bal, haftada bir öğrencilere muntazam şekilde verilmektedir. Köy okulunda, bir okulda olması gereken bütün sosyal kolların hepsi vardır. 

Hacıaliobası İlkokulundan fotoğraflar









Eski Köy Okulunda uzun yıllar eğitim yapılmıştır.

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI








HACIALİOBASI'NIN AĞAÇLANDIRILMASI VE YOLLARI
1926 -27 yılları arasında, İncirliova’dan Koçarlı’ya giden yol gayet iptidai (ilkel) ve köyün içinden geçmekte idi. Bu sıralarda Hacıaliobası adeta Afrika köylerini andırıyormuş. Sonradan bugünkü asfalt yol yapımına başlanılmış ve bu yolun ilk başlangıcını bir bölük asker gelerek, yol yapıcılarına ve dolayısıyla köye yardımda bulunmuştur.

Köy daha kuruluşunda planlanmış bir durum arz eder. İncirliova’dan gelen ve batıya uzanan ana cadde ve ana cadde ile birleşen, kuzey ve güneyden bağlanan diğer caddeler, tamamıyla Arnavut kaldırımıyla döşelidir. 1954 yılında muhtar olan Alim KARADEVECİ tarafından ana caddenin sağına ve soluna çam ağaçları dikilerek, ağaçlandırılmıştır. İncirliova’yı, Hacıaliobası’na bağlayan 2200 metrelik yolun sağ tarafına 270 adet Kanada kavağı 1960 senesinde dikilmiştir. Hacıaliobası'nın yolu 2019 yılında Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından sıcak asfalt çalışması yapılarak yenilenmiştir.






ASKER UĞURLAMA GELENEĞİ

Dillere destan Hacıaliobası usulü asker uğurlaması..

O yıllarda askere gidecek olan gençler boyunlarına kırmızı yemeni takarlar (genelde türk bayrağı işlemeli olurdu) konu komşu herkesin elini öperek helallik isterlerdi. Komşularda dualar eşliğinde çeşitli küçük hediyeleri askere gidecek olan gençlere verirlerdi. Bu hediyeler genelde mendil, çorap, havlu ve asker harçlığı olurdu.

Mesut Öztunç ağabeyimizin konuya ilişkin yorumuyla;
En güzel geleneklerimizden olan asker uğurlamaları çok değerli ve anlamlıydı. Askere gidecek gençleri her akşam sırayla aileler toplu olarak yemeğe alırlardı. Unutulmaya yüz tutmuş olan bu kültürü yaşatmak hepimizin görevi olmalı.


Soldan Sağa:Canip Utangeç, İbrahim Utangeç, Sadık Danacı, İsmail Erdoğan, Turgut Sönmez, Hikmet Serin, Mevlüt Utangeç,Yaşar Becerikli (Gerenkovalı), İsmail Gümüş, Mesut Öztunç, Nail Dokur, Küçük İbrahim, Yücel Kansız, Hüseyin Horzun, Cevdet Gümüş, Mehmet Horzun, Mehmet Akdoğan, Şener Gider 
"1978 Yılı İncirliova Tren Garı" ( Kaybettiklerimizi rahmetle anıyoruz)

İlhami Madan askere giderken Aydın otogarından ailesi ve köylüler tarafından uğurlanıyor.



BAYRAK DİKME GELENEĞİ

Düğünün başladığını ilan etmek için düğünden 15 gün önce oğlan evine bayrak dikilir. Düğün evine bayrak dikilmesi ile birlikte düğün başlar ve bayrağın inmesi ile de düğün sona erer. Düğün ne zaman başlıyor sorusu yerine bayrak ne zaman dikiliyor sorusu sorulur veya delikanlının bayrağını ne zaman dikiyoruz diyerek düğün vakti öğrenilmeye çalışılır. Bayrağın üzerine genelde portakal takılır ve yüksekçe yere dikilir. Alana bu portakalı vurmak için toplanan köylüler, ellerinde ki tüfeklerle bayrağın üzerine takılı duran portakalı vurmak için birbirleriyle yarışırlar. Bayrağı vuran kişiye hediye verilir. 

Köylüler bayrak dikme merasiminde 


DÜĞÜNLERİMİZİN VAZGEÇİLMEZİ KEŞKEK

Düğünden bir gece önce ıslatılan buğday, sabahtan büyük kazanlar içerisinde kaynatılmaya başlar. Kaynatılan buğdaylar ve etler büyük kazanlar içerisine alınıp, tokmaklar yardımıyla kazanın içine vurarak malzemelerin iyice erimesi sağlanır. Yapılan bu işleme keşkek dövme denir. Geleneksel olarak yapılan keşkek, imece usulüyle dövülerek yapılır. Keşkek dövme işlemi sonucunda buğday ve etler eriyerek birbirleriyle özleşirler. Keşkek, ne kadar uzun süre ve kuvvetli şekilde dövülürse o kadar lezzetli olur. Çok iyi dövülmüş keşkeğe ”sakız gibi keşkek” denilir.



Mehmet MADAN keşkek kazanının başında



Karşılıklı keşkek dövülürken


Karşılıklı keşkek dövülürken



DÜĞÜN YEMEKLERİMİZ

Düğün yemeklerimiz Kızartma, Pilav, Et yemeği, Sıkma, Helva


  • Keşkek
  • Sıkma (Yuvarlama)
  • Et Yemeği
  • Düğün Çorbası
  • Yaprak Sarması
  • Pilav
  • Kızartma
  • Kıstırma yemeği
  • Kuru Fasulye
  • Salata
  • Zerde
  • İrmik Helvası

KINA YAKMA GELENEĞİ

Çitme kına

Kına gecesinde gelin adayına kınayı mutlu bir evliliği olan bir kadın tarafından yakılması adettendir. Böylece kınayı yakan kişinin mutluluğu ve şansının gelin adayına geçtiğine inanılır. Bu gelenek halen günümüzde de devam etmektedir.



ÇEYİZ 




Çeyizler eskiden develer ile taşınırdı. Ganimoğulları, Arap Osmanlar, Deveci Mehmetler ve İnce oğlanların develeri pek meşhur olup, düğünlerde gelin çeyizleri develere yüklenerek götürülürdü. Çeyiz götürülecek develer itina ile hazırlanır, yeni havutlar vurulur, üzerine ipek örtüler serilirdi. Düğün sahibi tarafından da en öndeki deveye elbiselik kumaş, diğerlerine ise yazma ya da üslük bağlamak, deveyi çekene ise bahşiş vermek adettendi. Günümüzde develer ile olmasa da çeyiz ve sini götürme adeti devam etmektedir.


YÖRESEL AĞIZ

Hindi: Şimdi
Ende: Bu, şu, o
Domat: Domates
Fasille: Fasulye
Bundan kelli: Bundan sonra
“Garazorunlan” kara zoruyla yaşıyoruz yani zoru zoruna yaşıyoruz anlamına gelmektedir.
Ege bölgesinin her yerine kullanımına rastlayacağınız “ Berenarı” şöyle böyle, gelişigüzel anlamlarına gelmektedir. Üstünkörü iş yapmak anlamında da kullanılmaktadır. 

İrim: Dar sokak
Ünlemek: Seslenmek
Dinelmek: Ayakta beklemek
Hayat-Gaydırma: Köy evlerinde balkonumsu yere verilen isim. Yaz aylarında yemek burada yenir, çay eşliğinde sohbet burada yapılır.
Yalım: Galiba anlamında kullanır.
Kelbaş: Karnabahar 
Dalgan: Isırgan otu
Dinmek: Çok yorulmak manasında kullanır. " dindim ben, ayaklarıma kara sular indi".


PALAMUT ÜSTLÜK / KARA ÜSTLÜK / İPEKLİ ÜSTLÜK

Yerel dilde kara üstlük olarak söylenen İpekli Üstlük, Hacıaliobası kadınlarının özellikle pazara ve gezmeye giderlerken giydikleri yöresel üstlüktür.

Hicrigül ÇANKAYA


23 Nisan Bayram kutlamalarında Hicrigül ÇANKAYA


BALLI KAYA GÖLGELENDİ, MAL SAHİBİ ÖFKELENDİ 

Güzel bir “zaman” hikâyesi


İzmir-Aydın yolu civarından dikkat çeken Ballı kaya, adından da anlaşılacağı gibi dev bir kaya kütlesi. İncirliova’nın Dereağzı Köyü yukarısındaki bu kütle kireç taşından oluşmuştur.

Saat köy yerinde bir kaç varlıklı yaşlılarda olan köstekli cep saati, öğretmenlerde ve bazı askerden yeni gelenlerde oluyordu. Tarlada çalışanlar için zaman, ovanın her yerinden görülen Ballı Kaya’nın yanında ki dağa düşen güneşin gölgesine göre belirlenirdi. Ova da pamuk toplayanlar, çapa yapanlar Ballı Kaya’ya bakarak öğle ve akşam paydosu yaparlardı. Tarlada çalışanlar akşam paydosu gölgesinde "Ballı kaya gölgelendi, mal sahibi öfkelendi" diye kendi aralarında şakalaşırlarmış. Köylümüz tuğlacı Kadir amcamızın kızı Fati teyzemizin anlatımına göre tarlada çalışan köylüler "ballı kaya gölgelendi mal sahibi öfkelendi, öfkelenme mal sahibi bizim zamanımız geldi" diyerek kendi aralarında şakalaşıyorlarmış.

Kaynak: GÜMRAH,ENVER. (2018) "DİLDAMAK"

BALLIKAYA


KAYNAKLAR: 

Çetin GÜMÜŞOĞLU, Karapınar'ın Aslanları, 2007
Yeni Aydın Gazetesi,1964
İncirliova Belediyesi, 19.Yüzyıl Arşiv Belgelerinde İncirliova


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder